BURSA BİLİM KOLEJİ 0224 326 04 04 ÖĞRENCİ-VELİ SİSTEMİ
AKRAN ZORBALIĞI
Akran zorbalığı çocuğun fiziksel, duygusal sağlığını ve okul başarısını derinden etkileyebilecek ciddi bir sorundur.
Akran Zorbalığı, ‘bir kişi ya da bir grup insanın kasıtlı olarak, tekrarlayan bir biçimde, diğer bir kişiye ya da bir gruba karşı acı vermek, korkutmak ya da yıldırmak amacıyla yapılan davranışların tümü olarak’ tanımlanabilir. Zorbalık içeren bir eylem; kasıtlı olarak karşısındakine zarar vermek amacıyla yapılan saldırgan davranışlardır.
Zorbalık, okullarda yaşanan oldukça yaygın bir şiddet türüdür ve güçlü olan bireyin kendi kazanç ve memnuniyeti için kendisine karşı koyamayacak kadar güçsüz olana tekrarlayan ve acı veren nitelikte fiziksel, psikolojik, sosyal ve sözel saldırılarda bulunmasıdır. Zorbalık, sıklıkla akran anlaşmazlığı ile karıştırılmaktadır. Zorbalığın, saldırgan davranışlardan farklı bir durum olduğu bilinmeli, zorbalığın bir arkadaş anlaşmazlığı olduğu düşünülmemelidir.
AKRAN ZORBALIĞI ÖZELLİKLERİ
Güçler arası dengesizlik vardır.
Yinelenen ve süreklilik gösteren davranışlardır.
Kasıtlı olarak yapılan eylemlerdir.
Fiziksel, duygusal ve sosyal olarak zarar vericidir.
Güç ve kontrol elde etmek gibi amaçlar taşıyabilir.
Sorun çözmek için çaba gösterilmez. Genellikle gizli de yapılabilir.
AKRAN ZORBALIĞI BİRÇOK ŞEKİLDE OLABİLİR;
Fiziksel zorbalık: Okullarda en çok gözlemlenen zorbalık türüdür. Öğrenciler arasında sözel zorbalıkla birbirine yakın oranlarda yaygın görülen zorbalık türüdür. Zorbalığın fiziksel boyutta ortaya çıktığı durumlar vardır. Bir çocuğun eşyalarına zarar vermenin yanı sıra vurma, çelme takma, tekmeleme vb. doğrudan fiziksel şiddet içeren davranışları zorbalık olarak değerlendirilir.
Sözlü zorbalık: Zorbalık türü içerisinde en sık karşılaşılan tür sözel zorbalıktır. Zorbalık türleri içerisinde fiziksel zorbalığı belirlemek kolaydır. Sözel zorbalığı fark etmek ise diğerlerine nadiren zordur. Bu zorbalık türü insanların hayatlarında büyük olumsuzluklara yol açabilmektedir. Alay etme, lakap takma, cinsel içerikli uygunsuz yorumlar yapma vb. içerir.
Psikolojik veya sosyal zorbalık: İlişkisel zorbalık olarak da tanımlanabilir. Bir çocuk hakkında söylentiler/dedikodular yaymak, onu toplum içinde utandırmak veya bir gruptan dışlamak gibi davranışları içerir.
Elektronik zorbalık (siber-zorbalık): Elektronik posta, web siteleri, sosyal medya platformları, yazılı mesaj veya elektronik olarak paylaşılan videolar ve fotoğraflar aracılığıyla başkalarını tehdit etmeyi veya onlara farklı yollarla zarar vermeyi içerir.
Cinsel Zorbalık: Cinsel davranışlar içeren zorbalık çeşididir. Cinsel bölgelere dokunma, sarkıntılık yapmak ve sözel olarak cinsel atıflarda bulunma gibi davranışlarla örneklendirilebilir.
AKRAN ZORBALIĞI SÜRECİ
Akran zorbalığı adını verdiğimiz sorun aslında toplumun her alanında görülen bir olgudur. İnsanların bir arada yaşama kültürünü geliştirdiği ölçüde bu olgunun yaşanmasını engellemek ya da en aza indirmek adına bu konuda bilgi sahibi olup, farkındalık geliştirilmesi gerekmektedir.
Akran zorbalığının tarafları şiddeti uygulayan(zorba), şiddete maruz kalan(kurban) ve şiddete sessiz kalanlardan(seyirci) oluştuğu için sorunun sanıldığından çok daha büyük olduğu söylenebilir. Güçlünün zayıfa uyguladığı şiddet olarak da kabul edilebilecek bu davranışlara sessiz kalanlar, şiddeti uygulayan gruba farklı şekillerde dahil olabilirler. Örneğin; olumsuz davranışa gülerek, cesaretlendirerek, kutlayarak ve davranışı tekrar ederek şiddet uygulayan gruba dahil olabilirler. Şiddet uygulayan çocuklara şahitlik edenlerin de bu davranışları sergileyebileceği ya da etkisinde kalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Süreç içerisinde zorbaca davranışı uygulayan çocuğun başka bir grup içerisinde zorbaca davranışa maruz kaldığı da görülebilmektedir.
ZORBALAR NEDEN ZORBALIK YAPAR?
Zorba davranışların sergilenmesinin tek bir nedeni yoktur. Bazı çocuklar zorbalık davranışlarındaki bir resimde bir parça olabilirler. Aileler çocuğun hayatındaki ilk iletişim modeli olarak rol oynarlar. Zorba davranışları hoş gören ve bir iletişim tarzı olarak kullanan bir aile, çocuğa zorbalığın bir istek ve ihtiyaçları giderme ve diğer insanlarla iletişim kurmada kabul edilebilen bir yol olduğunu öğretebilir.
Medya imajı ve mesajları, zorba davranışların hem popüler hem de kabul edilebilir olduğu fikrine yardım eder. Şiddeti içeren televizyon programları, popüler film, bilgisayar oyunları ve karakterleri diğerlerine verdikleri utanç, aşağılama, zarar verme yollarını göstererek çocuklar bu davranışları benimseyebilir.
ZORBACA DAVRANIŞA MARUZ KALMA İHTİMALİ YÜKSEK ÇOCUKLAR
Pasif ve içine kapanık
‘Hayır’ deme, uygun kişiden yardım isteme ve kendini savunabilme gibi sosyal becerilerden yoksun olan
Ürkek, kaygılı ya da girişken olmayan
Genellikle fazla arkadaşı olmayan
Duygusal olarak çabuk dağılabilen çocuklar
ZORBACA DAVRANIŞA MARUZ KALMA İHTİMALİ DÜŞÜK ÇOCUKLAR
Sosyal, iletişim ve çatışma-çözme becerileri gelişmiş
Uzlaşabilen ve alternatif çözümler sunabilen
İnsanların duygularının farkında olan
Empati yapabilen bir başkasının duygularını ve içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlayabilen
Çatışmaları çözmede ve diğer çocukların yardım almalarında aktif rol üstlenebilen çocuklar
ZORBALIK DAVRANIŞI GÖSTEREN ÇOCUKLAR
Yardım edilmediği takdirde ileriki yıllarda başkalarının üzerinde güçlerini kötüye kullanmaya devam ederek başkaları için bir tehdit oluşturabilirler.
Soyutlanabilir ve yalnız kalabilirler.
Yaptırım ve ceza alabilirler.
Başkaları ile işbirliğinin yarattığı mutluluk ve manevi tatmin gibi olumlu duygulardan yoksun kalabilirler.
ZORBALIĞA MARUZ KALAN ÇOCUKLAR
Kendi öz saygılarını yitirirler, endişeli ve güvensiz olurlar
Kendine ve diğerlerine olan güvenini yitirebilirler
Arkadaşlarından soyutlanabilir ve yalnız kalabilirler
Okulda başarısızlık ve devamsızlık sayısında artış
Beklenmeyen ruh halleri sergileme ya da geri çekilme
Okulda derslere konsantre olamama, ilginin dağılması
Arkadaş ya da sosyal gruplarını değiştirme
Hıncını başka çocuklardan çıkarabilir.
Karın ağrısı, baş ağrısı gibi psikosomatik belirtiler geliştirebilirler
ZORBALIK DAVRANILLARINA MARUZ KALAN ÇOCUKLAR
Kendilerini güvende hissetmeyebilirler.
Pişmanlık ve suçluluk hissedebilirler.
Kendilerini savunmak için sürekli tetikte bekleyerek yoğun kaygı yaşabilirler
Etraflarında olup biten şiddet davranışlarından dolayı mutsuz, üzüntü, korku, kaygı, umutsuzluk gibi olumsuz duygulara sahip olabilirler.
AKRAN ZORBALIĞI VE AİLE TUTUMLARI
Literatürde zorbaca eylemler uygulama ya da bu eylemlere maruz kalmada ailenin önemli bir faktör olduğu belirtilmektedir. Sosyalizasyon sürecinin en önemli parçası olarak kabul edilen anne-baba, çocukların bilişsel, duyuşsal ve sosyal gelişimlerini etkilemektedir. Kısaca, bir çocuğun anne-babasıyla erken yaşlarda kurduğu ilişki ve ilişkinin niteliği gelecekteki davranışlarının belirleyicisidir. Zorbaca davranışlar uygulayan çocukların otoriter aile yapısına sahip oldukları, ebeveynlerin disiplin sağlamaya yönelik fiziksel cezalandırmaya başvurdukları ve sıklıkla tartışmaların yaşandığı destekleyici olmayan aile ortamlarında büyüdükleri belirtilmektedir. Aynı zamanda ebeveynlerden birinin veya her ikisinin aşırı koruyuculuğu çocuğun zorbalık mağduru olma riskini artırmaktadır. Bazı anne-babaların çocuklarını aşırı derecede şımartması, hiçbir zaman çocuklarının yanlış yapabileceğini kabullenmemesi zorbalığa yol açabilmekte ve ebeveynleri tarafından aşırı derecede şımartılan çocuklar kronik zorbalar olabilmektedir.
AİLELER İÇİN ÖNERİLER
Aileler, çocuklarının arkadaş çevresi ve sosyal medya kullanımı takip edilmelidir.
Aileler çocukları ile daha fazla ortak zaman geçirmeli, onları dinlemeli ve iyi ilişkiler kurmalıdır.
Zorbalığın anlamı hakkında konuşun. Zorbalığın kabul edilemez ve tehlikeli olduğunu öğretin.
Arkadaşlığın ne olduğunu ve arkadaşlıkta nasıl davranılması gerektiğini öğrenmesi için yardım edin.
İnsanların birbirlerinden pek çok şekilde farklı olduğunu öğretin.
Çocuğunuza her durumda örnek bir model olun.
Çocuğunuza okulun nasıl geçtiğini, arkadaşlarını ve aktivitelerini sorun.
Aileler, çocuklarının arkadaşları arasında popüler olması yönündeki, kişisel arzularını çocuklarına yansıtmaktan kaçınmalıdır.
Zorbalık davranışlarına karşı daha dikkatli ve ilgili olunması adına, ailelerin çocuklarını üzen veya kızdıran yaşantılar olup olmadığı ve buna karşı nasıl davrandıkları üzerine sohbet etmeleri çocukların zorbalığa kurban veya zorba olarak katılmasını önlemede faydalı olacaktır.
Çocuğu zorbalığa karışan ailenin öncelikle çocuğunu dikkatle dinlemesi, çocuğuna nasıl yardım edebileceği üzerinde düşünmesi, okul ile iş birliği yapması ve olanak varsa okul dışı uzmanlardan da destek alarak çözüm üretmede iş birliği yaklaşımları kullanması önerilmektedir.